Şarköy hakkında merak edilenler

2005 yılından beri şarköye gider gelirim dolayısıyla şarköy hakkında hatırı sayılır bilgilere sahip olduğumu söyleyebilirim.

şarköy gelişmek istemeyen, kendi kabuğuna çekilmiş ve kaderini yaşayan bir ilçedir.,tekirdağın büyük  şehir olmasından sonra popüleritesi biraz daha artmışdır.

türkiyede bir çok yere gider gelirim ama gittiğim hiçbir yer bu kadar tembel yöneticilere sahip değil.2005 yılından içinde bulunduğumuz zamana kadar değişen doğru düzgün bir şey yok desem bana inanır mısınız ? yol aynı, çevre aynı kısaca her şey aynı. yahu şarköyden müretfeye giden yolda bulunan siteler yıllardır foseptik çukurunu ihtiyaçlarını gideriyorlar çünkü kanalizasyon yok. yıllardır bu güzegaha kanalizasyon boruları döşemeyen belediye yetkilileri acaba ne bekliyorlar ?

her sitenin, her yazlığın ve hatta her evin önünde, ardında,sağında ya da solunda bir foseptik çukuru var. işin kötü tarafı nedir biliyor musunuz ? bu çukur dolduğunda kendiniz vidanjör çağırıyor ve temzileme parasını kendini veriyorsunuz.ama ülkenin kanalizasyonu bulunmayan bir çok ilçesinde belediye bu işi üstlenmiş yani foseptik çukurlarını ücretsiz boşaltıyor; sebebi çok açık, kanalizasyon olmadığından sorumluk belediyenin. adamlar bunu görev bilmişler, “şayet ben kanalizasyon yapmamışsam o halde vatandaşın foseptik çukurunu kanalizasyon hizmeti verinceye kadar kendim temizlemek mecburiyetindeyim” diye adamların bir derdi var ama şarköyü yöneten ilgili kimselerin böyle bir derdi yok.

foseptik çukuru bir yana, bir kaç sene evveline kadar sitelerin büyük bir bölümünde su bile yoktu. hani şu bildiğiniz çeşmeden akan su var hah o işte…su işini muhtar çözüyordu, muhtar isterse siteye su verir istemezse vermezdi. paşa gönlü bilirdi yani…muhtarın sitelere sattığı suyun tonu ise 10 lira idi. büyükşehirlerde yaşayan insanlar suya, sitelerde yaşayan insanların ödediği paranın çeyreğini bile ödemiyorlardı; hal böyle iken muhtar efendinin damarına bastığınızda koca sitenin su vanalarını bile kapadığı oluyordu. yahu muhtar efendi etme tutma gözünün yağını yiyem çoluk çocuk susuz ne ederiz…

işin başka bir boyutu ise, ne doğalgaz, ne doğru düzgün su,ne doğru düzgün internetin olduğu, günde bir kaç defa elektriğin kesildiği ve bu sebeple beyaz eşyaların heba olduğu bu coğrafyada kıçı kırık arsaların fiyatları istanbul gibi mega bir kentle ile yarışıyor…lan istanbul nireee şarköyün bilmem ne köyü nire anasını satim.kaç kere sahibinden.com’da arsa ilanlarına bakarken uçuk kaçık fiyat koyan mal sahiplerine bir telefon açayım da ana avrad söveyim diye düşünmüşümdür: ne satıyorsun lan sen dallama ! beşiktaş’ta bir daire mi ?

fırsatçılıkta sınır tanımıyoruz evet !

önceden ne güzeldi; şehirler arası otobüsler müşterilerini taa mürefteye kadar bırakırken (son durak müretfe idi) abiler bu işe bir dur dedi. olur mu lan öyle şey ? istanbuldan otobüse binen bir vatandaş nasıl olurda hiç bir araç değiştirmeden taaa sitesinin kapısının önüne kadar gelir ? olmaz lan öyle şey ! artık şehirler arası yolcu otobüsleri 70 yaşında şarköy’de bulunan yazlığına gitmek isteyen bir karı kocayı şarköy’ün terminalinde indiriyor ( terminal dediğime bakmayın çok küçük bir yer) terminalde inen teyze ve amca eşyalarıyla nasıl gidecek yazlığına ? yazlıkların bulunduğu yer ile otobüs terminali arasında 10,15 km yol çok rahat var.kimin umurunda ki…ya taksiye binip otobüse ödediği parandan fazlasını 10,15 km yol için taksiciye ödeyecek ya da midibüse binip eşyalarıyla birlikte kavurucu güneşin altında rezil olacak. midibüs ya da taksi olmadan yürüyerek sitesine gidemeyecek olan yaşlı amca ve teyzemiz böylelikle şarköy’ün ekonomisini canlandırmış olacak (!)

hele esnafın yazlıkçılar gidene kadarki 3 aylık yaz sezon içerisinde voleyi vurdum vurdum hesabı, 5 liralık bir şeyi ağız birliği yapmışcasına 20 liraya satmaları…fırsatçılık değilde nedir ? bir tüp, bir damacana su… yahu arada bu kadar fiyat fark olur mu ? sonra demezler mi büyük alışveriş mağazalarının yüzünden küçük esnaf batıyor diye…ne olacaktı peki ? 5 liralık şeyi, sen küçük esnafsın ve varlığını devam ettirebilmen ve milleti soyup soğana çevirebilmen için 20 lira verip senden mi alacaz ? kusura bakmayın be kardeşim…

şarköy’ün en iyi tarafı ne mi ? tabi ki havası ve insanı…her ikisinden de son derece memnunum. şarköyün insanı kendi halinde zararsızdır, kibar ve saygılı ayrıca başkasının malında gözü olmayan tok insanlardır.bunu şunun için söylüyorum, yıllardır şarköy’e gider geliriz bir kere bile olsun hırsızlık vakıasına rastlamamışımdır.

şarköy’ün gelişmemesi aslına bakılırsa bu güzergahın bakir kalması adına güzel bir şey. çünkü şarköy ve şarköy’e bağlı köy ve yazlık yerlerin fazlaca gelişmesi yığınla insanın buralara dolması ve sonuç olarak kargaşanın ve huzursuzluğun artmasına neden olacaktır. her şeye rağmen sözüm ona ben böyle ilkel yaşamayı seviyorum çünkü böyle yaşamak kalabalıklar içinde kargaşa ve huzursuzluk içinde modern yaşamaktan çok daha iyidir.